günahkar

Bu film hakkında öylesine övgü dolu sözler işittim ki. Üstelik belli bir sinema zevkine ve kültürüne sahip olduğunu düşündüğüm insanlardan. Fakat tam bir hayal kırıklığı oldu. Ne aşk filmi olabilmiş, ne polisiye. Meşhur oyuncularla çekilmiş, alelâde bir film.

Sadri Alışık ve Mürüvvet Sim’in oynadığı 1970 yapımı “Darıldın mı Cicim Bana” filmini seyredenler, aynı konudan nasıl da muhteşem bir komedi-film çıkarıldığını görürler.

Yalanlar üzerine kurulmuş bir mektup arkadaşlığı ile başlıyor herşey. Kız aslında çirkin değildir, oğlan da fakir. Aradaki fark ise oğlanın masumiyeti, kızın şeytanlığı…

Kız, bir servet avcısıdır aslında. Buluşma yerine, belli bir planla gelmiştir. Sevgilisiyle işbirliği yaparak uyguladığı plana göre adamla evlenip servete konacak, sonra da paraları alıp kaçacaklardır. Herşey planladıkları gibi olur. Soyup soğana çevirirler adamı…

Aptal âşık rolündeki Banderas, güya intikam almak, en azından hesap sormak için peşinden gittiği kızın karşısına, herşeye razı bir halde, pespaye bir gururla çıkar ve hakikati öğrenir: Mektup arkadaşlığı ettiği kızla değil, onu öldürerek yerine geçen başka biriyle evlenmiştir!..

Fakat bu bile fikrini değiştirmez. Kıza delicesine tekrar âşık olur. Üstelik bu defa kız da onu seviyordur. Aradaki tek pürüzü (yani kızın sevgilisi ve iş ortağını) ortadan kaldırıp hiçbirşey olmamış gibi yollarına devam ederler.

Bu kadarı, Türk filmlerinde bile olmaz derler ya, o hesap…

Gelelim filmin en izlenmeye değer yerine... Angela'nın Mürüvvet Sim'i geçebildiği tek yer orası, pardon yani burası!..

Banderas, herşeyi sineye çekmekte haklı mı ne?..