T görünümlü bir masayı enlemesine paylaşan iki arkadaş bazen işi-gücü boşverir, bir ucu sinemaya kadar uzanan koyu bir sohbete dalardı. Sık sık ihlal etmekten çekinmedikleri bir sınır hattı halinde aralarında duran T'nin dik ayağı, böyle zamanlarda önemini büsbütün kaybeder, çay ve kahve fincanlarının dizildiği bir sehpaya dönüşürdü.
tv'de ilk kez logosuyla yayınlandığını görünce oturup tekrar izlediğim bu filmin adını, o sohbetlerden birinde duymuştum işte.
Gelecekte bir zaman. Türlü felaketler, kargaşalar, açlık ve salgınlarla ABD parçalanmış.
Birliği oluşturan ülkelerden bir kısmı yeni bir devlet kurmuşlar. Geçmişin acısını unutmamak ve unutturmamak için kendilerince bir yol bulmuşlar: Açlık oyunları.
Her ülkeden kura ile biri kız, diğeri erkek iki yarışmacı seçilerek açlık oyunlarının o yılki talihlileri, daha doğrusu talihsizleri olarak hazırlık kampına alınıyor. Akabinde sahaya sürülen bu yarışmacılardan sadece biri hayatta kalacak; kural bu…
Kamp aşaması dahil her safhası televizyondan verilen oyunlarda seyircinin desteğini sağlamak, müsabaka esnasında yardım alabilmenin tek yolu.
Oyunlara kardeşinin yerine katılarak bir anda dikkatleri üstüne çeken Katniss’ın favori olarak gösterildiği yarışmadan galip çıkabilmesi, diğer yarışmacıların ölmesine bağlı. Nitekim öyle de olur.
Sıra hayatta kalan son yarışmacı (aynı zamanda hemşehrisi) Pita’ya gelince, tek galip kuralının değiştirilmesini ve onun da hayatta kalmasını ister. Halkın desteğini arkasına almanın ne kadar önemli olduğu bu vesileyle bir kez daha görülür. Zira bu vahşi oyunda artık iki kişi hayatta kalabilecektir.
- Kız, oyun alanının dışına çıkıyor. İçeriye çekmemiz lazım. Birşeyler yapalım.
Bir düğmeye basılıyor ve kızın, istenen istikamete doğru koşmasını sağlayacak bir yangın çıkıyor. Başka bir düğmeye basıldığında ise peşine birkaç kaplan düşüyor. Yapabileceği tek şey var; iç bölgelere doğru kaçmak. Böylece görev tamamlanmış oluyor.
Niye yer verildiğini ikinci seyredişimde de anlamadığım bu diyalog ve sahneleri saymazsak, izlenebilecek bir film.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder